Haber: Zuhal ÇİLOĞLAN
(İSTANBUL) - "Silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7 aydır tutuklu bulunan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Silivri`de ilk kez hakim karşısına çıktı. Ahmet Özer, savunmasında, "Van`dan gelmiş bir Kürt olarak yönetici olmamı hazmedemeyenler yüzünden buradayım. İddia makamı batıdaki Kürtler doğudaki Kürtler diye ayrım yapıyor. Bizi bölücülükle suçlayanlar bölücülük yapıyor. Ben hayatımda suç işlemedim, mahkemeye düşmedim. Yüzlerce öğretmen yetiştirdim aralarında savcı hakim çıktı. Böyle bir kişiden terörist çıkar mı? Yıllarca üniversitelerde çalıştım. Bunca yıl terör örgütü üyesi olmamışım da şimdi mi olmuşum" dedi.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, 30 Ekim 2024`te evine düzenlenen bir şafak baskınıyla gözaltına alındı ve aynı gece tutuklandı. İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınmasının ardından yerine kayyum atandı. Avukatlarının yaptığı tüm itirazlara rağmen tutukluluğu devam eden Özer hakkında, olaydan 113 gün sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı. Özer`in, "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile yargılanması talep edildi.
"Herhangi bir terör örgütü ile ilgili bağım olmadı"
Ahmet Özer`in yargılandığı dava İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi`nde görülüyor. Duruşmalar, Silivri`deki Marmara Cezaevi yerleşkesinde bulunan duruşma salonunda yapılıyor. Duruşmada, Ahmet Özer savunam yapmaya başladı. Özer, şunları kaydetti:
"Doktoradan sonra etnik meseleler üzerine çalıştım. Zira ben aynı zamanda Türkiye`nin bütün ulusal kanallarında fikri sorulan bilim insanıyım. Yaklaşık 30 yıllık üniversite ve kamu hayatımda tek bir suç işlemiş ve mahkeme yüzü görmüş değilim. İlk defa mahkemeye çıkıyorum. BM delegesi oldum. Milli Eğitim Bakanlığı`nda çalıştım. Ayrıca kendi alanımda yüzlerce akademik çalışma yaptım. Onun ötesinde, ödüller aldım. Çevre, Anadolu basın çalışması sahibiyim. 41 kitap yazdım. Bir kısmı edebi ve tarihsel. Kitaplarım altın kalem ödülü aldı. Adil olduğuna inanamak istediğim yüksek vicdanınıza seslenmek istiyorum. Böyle bir terörist olur mu?
Nedenini biliyorum ve açıklayacağım. Yaşamım boyunca insan haklarından ayrılmadım. 2011 yılından itibaren PKK ve herhangi bir terör örgütü ile ilgili bağım olmadı. Barış için mücadele eden bir bilim insanı için bu züldür. Sadece kendi kafalarındaki projeyi uygulamak için insanlara böyle iftira atılmamalı. Bundan 10 yıl önce söylemiş olduğum sözlerin ortaya çıkması beni mutlu etti. `Adlarımız farklı olsa da soyadımız Türkiye`dir` sözü bana aitti. Bugün sayın Cumhurbaşkanı ve sözcüleri tarafından dile getiriliyor. Bugün barış sürecinde yürütülenler benim zaten ileri sürdüğüm görüşlerdir.
"Ben Esenyurt Belediyesi`ne kayyum atayabilmeleri için buradayım"
Ben neden buradayım? Ben Esenyurt Belediye Başkanı olduğum için buradayım. Belediye Başkanı olmasam akademide bir görevde olacaktım. Büyük ihtimalle 10 yıl önce olduğu gibi bugün de Barış Süreci için benimle iletişime geçeceklerdi ama işte Esenyurt Belediye Başkanı olunca şimşekler çaktı. Benim bir sürü hakkım bu nedenle ihlal edildi.
Ben Esenyurt Belediyesi`ne kayyum atayabilmeleri için buradayım. Esenyurt seçimle alamayanlar kayyum yoluyla aldılar. Kayyum, iç sürgünler yaptı 200 kişiyi işten attı. Ben ayrıca sayın İmamoğlu`nun çalışma arkadaşı olduğum için buradayım. Her gün bir operasyona uyanıyoruz . Ben hücremde televizyonu açamaya koruyorum. İstanbul`u yönetecek kimse kalmayacak. Hizmetler aksarsa ne olacak?
Van`dan gelmiş bir Kürt olarak yönetici olmamı hazmedemeyenler yüzünden buradayım. İddia makamı batıdaki Kürtler doğudaki Kürtler diye ayrım yapıyor. Bizi bölücülükle suçlayanlar bölücülük yapıyor. Ben hayatımda suç işlemedim, mahkemeye düşmedim. Yüzlerce öğretmen yetiştirdim aralarında savcı hakim çıktı. Böyle bir kişiden terörist çıkar mı? Yıllarca üniversitelerde çalıştım. Bunca yıl terör örgütü üyesi olmamışım da şimdi mi olmuşum."
(Sürecek)