27 Ağustos 2025 Çarşamba

20:03   YUMURTALıK’TA HIZMET SEFERBERLIĞI: BAŞKAN ALTıOK SAHADA, İLÇE YENILENIYOR   16:11   ULUSLARARASı AF ÖRGÜTÜ: “İSRAIL’IN, GÜNEY LÜBNAN’DAKI TAHRIBATı SAVAŞ SUÇU NITELIĞINDE”   16:08   MEMUR ZAMMıNDA DÜĞÜM: ORANLAR BELLI OLDU, KRIZ ÇıKTı   14:56   İSRAIL’IN GAZZE HASTANESI’NE SALDıRıSıNA DÜNYADAN TEPKI   14:52   MÜCAHIT BIRINCI’NIN IFADESININ ALıNMASı IÇIN İSTANBUL EMNIYET MÜDÜRLÜĞÜ’NE MÜZEKKERE YAZıLDı   14:51   TRUMP, FED YÖNETICISI LISA COOK’U GÖREVDEN ALDı   11:48   MEZITLI BELEDIYESI’NDEN ÜNIVERSITE ÖĞRENCILERINE MÜJDE   10:45   MERSIN BÜYÜKŞEHIR’DEN GENÇLERE TAM DESTEK: YENI EĞITIM DÖNEMINDE HIZMETLER ZIRVEYE TAŞıYOR   10:33   AKDENIZ’DE RISK YARATAN METRUK YAPıLARLA MÜCADELE SÜRÜYOR   10:22   TARIHE SAYGı, UMUDA YÜRÜYÜŞ: ÖZGÜR ÖZEL, KOCATEPE’DE GÜN DOĞUMUNU SELAMLADı   10:03   MESKİ’DEN HARFILLI’YE HAYAT VEREN YATıRıM: KESINTISIZ İÇME SUYU ARTıK MÜMKÜN   16:36   CHP GRUP BAŞKANVEKILI ALI MAHIR BAŞARıR: "YARGıDA SUSURLUK VAKASı ORTAYA ÇıKMıŞTıR"   16:33   İYİ PARTI’DE KURULTAY SÜRECI BAŞLıYOR...   15:06   SON DAKİKA! CHP’LI GÖLE BELEDIYE BAŞKANı BUDAK, PARTISINDEN ISTIFA ETTI   13:12   TOROSLAR’DA YOL ATAĞı SÜRÜYOR   13:03   EKREM İMAMOĞLU’NDAN "KUR KORUMALı MEVDUAT" YORUMU   13:01   MERHUM FERDI ZEYREK’IN KıZı NEHIR ZEYREK, YEDITEPE ÜNIVERSITESI MIMARLıK FAKÜLTESI’NI KAZANDı   12:58   DıŞIŞLERI BAKANı FIDAN: “İSRAIL EĞER DURDURULAMAZSA ORTA DOĞU VE ÖTESINDE ÇOK BÜYÜK SORUNLARı BERABERINDE GETIRECEKTIR”   11:17   VERIMLI TOPRAK, GÜÇLÜ ÜRETIM: MERSIN BÜYÜKŞEHIR’DEN TARıMA BILIMSEL DESTEK   20:35   SEÇER’DEN SILIVRI ZIYARETI: “BELEDIYE BAŞKANLARıMıZ MAHKEME KARŞıSıNA ÇıKMALı, ŞEHIRLERINE DÖNMELI”  
 
     
 
 
image

Okunma : 102  Tarih : 27.08.2025  E-Mail : fatihberkil@hotmail.com

 
Ramazan KARA

"Babaaaa!" Diye Ağlayan Bir Çocuk

“BABAAAAA!” DİYE AĞLAYAN BİR ÇOCUK 
  Daha dün doğduğunu hissettiğim kızım şu anda öğretmenlik yapıyor. Bu bana zamanın ne denli çabuk geçtiğini ve bu kadar hızlı ilerleyen bir zaman diliminde eften püften nedenlerle insanların birbirlerini çok kolay kırmalarının anlamsızlığını bir kez daha  düşünme gereği yaşattı.
  Kızım doğduğunda 27 Ağustos 1985 günü bir akşam üstüydü. İkinci kez baba olmuştum. Bir oğlum olmanın mutluluğunu yaşarken bir de kızım olmasının mutluluğunu yaşamaya başladığım bir gündü.
  O gün, aynı zamanda baba sevgisinin bir veya daha fazla çocuğa her zaman eşit düzeyde dağıtılmasına tanık olduğum günlerin başlangıcı oldu. Kaçkez baba olduğumdan çok nasıl bir baba olduğumun daha önemli olduğunu yaparak yaşayarak öğrenmeye başladığım günlerin de başlangıcı oldu.
  Kızımla ilgili anlatılacak anılar, birkaç hafta önce oğlumla ilgili anlattığım anılar kadar fazla olunca bu günü de kızıma ayırmak istedim. Her anne babanın çocuklarıyla unutamayacağı güzellikte anıları vardır.
  Ancak benim kızım da kızımla  ilgili anılarım da çok daha farklıdır.
  Çünkü benim her yönüyle diğer çocuklardan ve kızlardan farklı bir kızım var.
  Sanırım “Doğduğunda tam anlamıyla esmer olduğu halde 5-6 yaşlarında sarışın, şu anda ise bembeyaz bir kızdan söz ettiğimi” söylesem konuyu daha iyi anlatırım.
  Her çocuk “anneeee!” diye ağlarken “babaaaa!” diye ağlayan bir çocuktan söz ediyorum.
  Konuşamadığı günlerde bile babasını görmeden uyumayan bir yaratıktır O…
  Birkaç hafta önce oğlum için yazdığım yazıyı okuyanlar anımsar. Kızım doğduğunda oğlumun maaşımızın kat kat fazlası masraf gerektiren sağlık problemleri vardı. Bu yüzden çelik tencere satmak başta olmak üzere ek gelir getiren işler yapmak zorunda kalıyordum. Haliyle eve dönüşlerim de gecenin geç saatleri oluyordu.
  Eve gelince bir bakıyordum ki gün boyu annesine iş kesen minik kızım beni görünce gülücükler dağıtmaya başlıyor. Bir kaç öpücük ve henüz konuşamayan, yürüyemeyen bir bebek ne kadar değer biçtiğini bilmediğim bir miktar baba sevgisini görünce yelkenlerini indiriverirdi.
  Ödül olarak da her zaman uyuduğu minderine yatırılır amatörce çaldığım bağlamanın ve söylediğim ninnilerin eşliğinde uyuyakalırdı.
  Zamanın su gibi aktığı bir ortamda her bebek gibi kızım da emeklemeye, yürümeye ve konuşmaya başladı…
  Ağlarken “babaaaaa!” diye ağlardı ya o zaman çok garip olurdum.
  Ağladığına üzülürken “babaaaa!” demesi beni çok mutlu ederdi çünkü.
  Küçücük bir çocuk olmakla birlikte anlattığımız masalları bir de kitaplardan okumamızı isterdi. Gerek annesi gerek ben ve daha sonra okula başlayan oğlum büyük bir zevkle kitap okuduk ona… O da çok mutlu olurdu.
  Daha sonra okuduğumuz yeri parmakla izlememizi istemeye başladı. Meğer parmakla izlerken kitapları satır satır ezberlermiş.
  5 yaşına geldiğinde Serik Lisesi’nden öğretmenlerim olan Fatma Aktan ÖZATA ve Mehmet ÖZATA  evimize geldiler. Oğlumuzu ve kızımızı da torun niyetine sevmeye başladılar.
  Kızım uygun ortamı bulmuş olmanın rahatlığıyla Mehmet  öğretmenime kitap okuyor. Hem de parmağıyla satır satır izleyerek. Bir anda öğretmenim;
  -Ramazan, senin kızın kitap okuyor be oğlum, deyince epey güldükten sonra gerçeği anlatabildik.
  O ilginç kız daha ana sınıfına başladığı yıllarda futbola ilgi duymaya başladı.
İlköğretime başlayınca bir yandan futbol oynarken bir yandan da Trabzonspor propagandası yapmaya başladı. Hem de “Sen Antalyalısın, neden Trabzonsporlusun? diye soranlara “Siz de İstanbullu değilsiniz. Neden İstanbul takımlarını tutuyorsunuz? diye soracak bir bilinçle.
  Lise yıllarında her gün FANATİK GAZETESİ alarak spor haberlerini yakından takip eden kızımla on beş yıl önce İstanbul-Haydar Paşa Garı’ndaydık.
  Kendime günlük gazete alırken birkaç metre uzağımdaki kızıma “Kızım sana Spor Gazetesi alayım mı?” diye sorunca gazete satan adam “Alma ağabey.  Kızlar, spor gazetesi  okumaz.” deyince  zamanımız kısıtlı olduğu için “Benim kızım okur.” demekle yetindim.
  Kızımla İstanbul’a “Trabzonspor’un kupa maçını izlemek için geldiğimizi”  ve “Onunla zaman zaman kahvelere gidip maçlar izlediğimizi” söylesem konuşmamız uzayacaktı çünkü.
  Kızımın Trabzonsporlu oluşuyla ilgili her zaman mutluluk duydum.
  Fanatik Gazetesi yazarı Ergun ATA’nın köşesinde yayınlanan yazısı nedeniyle Trabzonsporlu yöneticiler tarafından maça davet edilmesi ve oradaki insanlara “Begüm’ün babası” diye tanıtılmamı her anımsayışımda gözlerim dolar.
  Bir evladın babasını aşması, bir babanın çok büyük bir camiada kızının bu kadar olumlu bir yerinin olduğunu görmesi "anlatılmaz, yaşanır" denilen mutlulukların en güzelidir herhalde.
  Fanatik bir taraftar olmakla birlikte başta öğrencilik ve 16 yıl önce başladığı öğretmenlik yaşamı olmak üzere yaşamın her alanında, atacağı adımlarda, sergileyeceği tavırlarda “önce birey olmanın daha sonra bulunduğu konumun-ailesinin-sosyal çevresinin ve tuttuğu takımın sorumluluğunu” taşıyacak kadar sorumludur benim kızım.
  İyi ki var olmuş. İyi ki kendini  her anne-babanın “Keşke böyle bir kızım da benim olsa!” diyebileceği kadar iyi yetiştirmiş. İyi ki bizim kızımız olmuş.
  Başarılı öğrencilik yıllarından sonra başladığın başarılı öğretmenlik yıllarında daha büyük başarılara ulaşması için her zaman duacıyım.
  Mustafa Kemal ATATÜRK ve arkadaşlarının yürüdüğü ÇAĞDAŞ UYGARLIK yolunda yürürken istediği güzelliklerle donatılmış nice sağlıklı, mutlu, başarılı yaşları sevdikleriyle ve sevenleriyle doya doya yaşaması dileğiyle sevgili kızımın doğum gününü kutlarken gözlerinden öpüyorum...




 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
 
 
  YORUMLAR
 
 
  YORUM YAZIN
 
Adınız Soyadınız :

Yorumunuz :

Güvenlik Kodu : Güvenlik Kodu
Kod :

 




 
  FLAŞ HABER
   
 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA