CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM Zirai Don Araştırma Komisyonu'nda yaptığı açıklamada, "Kasım ayına Sayın Cumhurbaşkanı tarih verdi oysa olayın olduğu ay Nisan ayı. Nisan ayında yaşanan bir dona Kasım ayında vereceğiniz desteğin artısı olmaz" dedi. AK Parti Denizli Milletvekili Nilgün Ök ise, "TARSİM'den don poliçesi yaptıran çiftçilerin içeriğine bakılmaksızın bu donla ilgili zararlar konusunda ödeme yapılması gerektiğini düşünüyorum. Doğrusu bu olur" ifadesini kullandı.
TBMM Zirai Don Araştırma Komisyonu, AK Parti Burdur Milletvekili Adem Korkmaz başkanlığında toplandı. Komisyon toplantısında ilk toplantının yapıldığı 14 Mayıs'tan bu yana yapılan çalışmalar ve saha çalışmaları hakkında değerlendirme yapıldı. Korkmaz, şunları söyledi:
"Komisyonumuzun çalışmaları üç ayrı boyutta devam etti. Burada teknik, idari ve akademik bilgilendirmeler yapıldı. İkincisi; sulama çalışmaları yapıldı. Sorunu bizzat yerinde gördük. Kabaca 25 ilde temas sağlandı. Bu da toplam zirai dona uğrayan birinci derece illerin neredeyse yüzde 70'ine tekabül ediyor. Üçüncüsü de bilime başvurmak. Bazen işinize de gelmese, politik olarak sorumluluklarımız ile gerçekler arasında zıtlık yaşanabilir. Burada başvuracağımız görüş ise bilimin görüşüdür. İki ciddi çalıştay gerçekleştirdik. Raporumuzda bunlara da yer vereceğiz."
"Sigortanın çiftçiler arasında bir maliyet kalemi olarak kabul edilmesi gerekiyor"
AK Parti Denizli Milletvekili Nilgün Ök, "Mutlaka yapılması gerekenler noktasında şu kanaate vardım; TARSİM'den don poliçesi yaptıran çiftçilerin içeriğine bakılmaksızın bu donla ilgili zararlar konusunda ödeme yapılması gerektiğini düşünüyorum. Doğrusu bu olur. Bir de avans alınmış donla ilgili ama ortada ürün yok. O avanstan sonra poliçenin bedelini çiftçi ödemek zorunda ki don poliçesinden de yarakanamıyor" dedi.
AK Parti Adıyaman Milletvekili Hüseyin Özhan, "Gelecekle ilgili sigortanın çiftçiler arasında bir maliyet kalemi olarak kabul edilmesi gerekiyor. Üzerlerindeki yükü devlet olarak hafifleterek çalışma yapılması gerekiyor. Belki seneye yeniden olacak ve devlet bunu finanse edemeyecek. Bu sene de belki sadece masraflar karşılanacak bu da çiftçinin yarasına ne kadar merhem olur bilmiyorum. Gelecekte çiftçi yastığa kafasını koyduğunda rahat uyusun. Sigortanın çok işlevsel ve kullanılabilir hale getirilmesi gerekiyor" ifadelerine yer verdi.
"TARSİM'in artık zorunlu sigorta kapsamına alınması gerekiyor"
CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, şunları söyledi:
"Bu zararın tespiti konusuna ve kurumlarımızın eksikliği noktasına birebir şahit olduk. Bir doğal afet olduktan sonra devlete daha ciddi bir maddi kayıp oluşturulduğunu gördük. Olabilecek bir doğal afetin önlemini alma notasında çalışmalar yapılmalı. Biz artık bu afetleri her yıl yaşayacağız. Herkes özellikle üreticilerimiz bu komisyondan çıkacak raporu bekliyor. Burada gelecek yıl ürününü nasıl ekecek, nasıl finanse edilecek bunlarla ilgili de somut adımları atmamız gerekiyor. Borçları ödenmesi ve finansal kolaylık konusunda da somut adımlar bekliyorlar. TARSİM bu ülkede artık kangren olmuş durumda. TARSİM'in artık zorunlu sigorta kapsamına alınması uygun fiyatlar belirlenmesi gerekiyor.
CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun ise, "Çiftçinin bu ülkede baştacı olması gerekiyor. Gıda güvenliği ve üretimin ana kaynağı ise kendileri. Sorun ortada, bu sorunun halının altına itilerek çözülemeyeceğini hep beraber gördük. Saha gözlemleri ile bu sorunları daha da net gördük. Hepimizin aynı düşünmesi de bu komisyonun başarısı oldu" dedi.
"Zeytinlikleri yok ediyoruz bunun yerine kömüre alan açıyoruz"
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise şunları söyledi:
"Çok enteresan bir süreçteyiz. Vatandaş deprem ve donu Allah'tan geliyor diyerek kabullendi ama bilimle bu işin aşılabileceğini söylüyoruz. Yalnız Meclis'te Adalet Kalkınma Partisi'nin getirdiği iki kanun var. Bu iki kanun Adalet ve Kalkınma Partisi eliyle deprem; biri İklim Kanunu, biri Maden kanunu. Bakın Ziraat Mühendisi Odası'nın notunu okuyacağım. Diyor ki; 'Cehenneme giden son virajda milletvekillerimize çağrımızdır. Topraklarımıza, zeytinliklerimize, meralarımıza, ormanlarımıza, su havzalarımıza, biyo çeşitliliğimize, kültürel varlıklarımıza, doğamıza, çevremize, geleceğimize sahip çıkmak için bilimi, kamu yararını ve toplum çıkarını korumak için birkaç şirketin özel çıkarını düzenleyen torba yasayı TBMM gündeminden geri çekin'. Şimdi biz o kanunu görüşüyoruz. Zeytinlikleri yok ediyoruz bunun yerine kömüre alan açıyoruz. ÇED uygulamasını kaldırıyoruz bir yandan.
Tarım alanlarında çalışan mevsimlik tarım işçilerinin durumuna ilişkin kapsamlı çalışma yapılmalı. Ne kadar etkilenen insan var, o insanlar için ne yapılacak bunun da yer alması lazım. TÜİK verilerine göre bir yıl önce 28 milyon ton meyve oluşmuş bu yılki tahmini 21 milyon. 7 milyon tonluk bir ürün kaybı var. Bu az bir rakam değil. Tarım ticarileştiği için de genelde muhattap olanlar büyük işletmeler oluyor.
Siyasi iktidar komisyonun arkasına sığınarak ödemeleri erteledi. Kasım ayına Sayın Cumhurbaşkanı tarih verdi oysa olayın olduğu ay Nisan ayı. Nisan ayında yaşanan bir dona Kasım ayında vereceğiniz desteğin artısı olmaz. Komisyonun raporunun bir an önce tamamlayıp, ödemelerin de üreticilerimize en kısa zamanda yapılması gerekiyor."